“Dom”, kubbe kelimesinin Almanca karşılığıdır.
2017 yılında yazdığım ilk yaylı çalgı dörtlümde ses distorsiyon ifadeleri ile denemeler yapmaya başladım. Çağdaş müzikte distorsiyonun büyük ölçüde aşırı basınç, çoklu ses, ton/ses karışımları gibi araçsal tekniklerle uygulandığını keşfettim. Ancak, pek çok deneysel pop müzik türünde bulabileceğiniz, güçlendirilmiş enstrümanların elektronik distrorsiyonlarının olduğu çok fazla örneğe rastlamadım. Distorsiyonlu gitar ve bas seslerinin kullanımıyla ünlü Hard Rock ve Metal müziğin yükselişinden bu yana uzun yıllar geçti. Başlangıçta asi ve ekstrem olarak algılanan distorsiyon sesleri o zamandan beri sayısız alt kategoriye yayıldı. Şahsen derin, sessiz distorsiyon seslerini Doom Metal’de olduğu sıcak, neredeyse hoş, fiziksel bir deneyim olarak algılıyorum. Bu yüzden amacım, gelecekteki küresel yıkım sonrasında içinde dolaşılacak büyük, kara, distopyan bir ses alanı, bir romantik harabe yaratmaktı.

Özgeçmiş: Almanya, Berlin’li Genoël von Lilienstern, orkestra parçalarından vintage synth, uzun metrajlı operalardan oda ve solo müziğe kadar çeşitli düzenlemelerle enstrümantal kompozisyon, müzik tiyatrosu ve enstalasyon alanlarında çalışıyor.